06 Ağustos 2009 – 11:45
Sitemizde elbette toplumumuzun iyi değerlerini işledik, ihtiyaç duyuldukça da işlenecek.
Konumuz, bizim geleneklerle alakalı. Hepimiz birşeyleri yapmaya kalkıştığımızda mutlaka birilerden (oğlum icat çıkarma) diye duymayanımız yoktur zannedersem veya “eski köye yeni adet, ben babamdan böyle gördüm, böyle yaparım” gibi yanlış telkinlerin muhatabı olduk zamanla hala da öyle. Bizim belde veya beldelerin makus talihi olan kalkınma ve gelişimsizlik her ne kadar devlet ve yerel yönetimler hatası var ise de yukarıda belirttiğim bize has kısır döngünün etkisinde kalındığı için bugün çağımızdan geri kaldık.
Şimdiden önceki yıllarda paranın herşeyi satın alamadığı veya paranın olmadığı yıllarda beldelerimiz(bugday, arpa, mercimek ve üzüm) baglarindan olusan kısır döngü tarımcılık yapılmaya çalışılıp hemen Batman civarı olan köylülerle de belirlenen ölçeklerde bizde yetişmediği iddia edilen armut, elma gibi mevsimlik meyvelerle takas edilirdi. Çünkü birşeyleri icat etmek sakıncalı görülmüş ki hep o deyimler kulaklarımıza aşina olmuştur. Eski geleneklerden kalma tarımsal faaliyetlerimizde hemen hemen değişiklik yapamadık. Yani hemen yanı başımızdaki adına festivaller yapılacak kadar güzel Yeşilli ilçesinde yetişen Türkiye’nin en kaliteli kirazı gibi… Ziraat Mühendisi değilim ama bildiğim iklim aynı iklim, toprak kalitesi de aynı toprak. Yazıyı bir soru ve bir söz ile bitirmek istiyorum.
Soru: Bir sene bekleyip ürününü aldığımız kaç ton buğday günümüzün teknolojisi olan 3G’de kullanılmak üzere sadece bir cep telefonu alabiliyoruz?
Söz: Hz. Mevlana’nın, dün dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.
Yazı: İbrahim PALA
kayanak: http://www.kinderip.net/?p=1095
Sitemizde elbette toplumumuzun iyi değerlerini işledik, ihtiyaç duyuldukça da işlenecek.Konumuz, bizim geleneklerle alakalı. Hepimiz birşeyleri yapmaya kalkıştığımızda mutlaka birilerden (oğlum icat çıkarma) diye duymayanımız yoktur zannedersem veya “eski köye yeni adet, ben babamdan böyle gördüm, böyle yaparım” gibi yanlış telkinlerin muhatabı olduk zamanla hala da öyle. Bizim belde veya beldelerin makus talihi olan kalkınma ve gelişimsizlik her ne kadar devlet ve yerel yönetimler hatası var ise de yukarıda belirttiğim bize has kısır döngünün etkisinde kalındığı için bugün çağımızdan geri kaldık.
Şimdiden önceki yıllarda paranın herşeyi satın alamadığı veya paranın olmadığı yıllarda beldelerimiz(bugday, arpa, mercimek ve üzüm) baglarindan olusan kısır döngü tarımcılık yapılmaya çalışılıp hemen Batman civarı olan köylülerle de belirlenen ölçeklerde bizde yetişmediği iddia edilen armut, elma gibi mevsimlik meyvelerle takas edilirdi. Çünkü birşeyleri icat etmek sakıncalı görülmüş ki hep o deyimler kulaklarımıza aşina olmuştur. Eski geleneklerden kalma tarımsal faaliyetlerimizde hemen hemen değişiklik yapamadık. Yani hemen yanı başımızdaki adına festivaller yapılacak kadar güzel Yeşilli ilçesinde yetişen Türkiye’nin en kaliteli kirazı gibi… Ziraat Mühendisi değilim ama bildiğim iklim aynı iklim, toprak kalitesi de aynı toprak. Yazıyı bir soru ve bir söz ile bitirmek istiyorum.
Söz: Hz. Mevlana’nın, dün dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.
Yazı: İbrahim PALA
kayanak: http://www.kinderip.net/?p=1095
0 yorum