EĞİTİM MEDRESE VE KASIMIYE

image
Mehmet Selman Hamidi

slmnhmd@hotmail.com

Eğitim, bir ülkede gelişmişliğin, bilimin ve fennin simgesidir. İnsanların okuması demek, kişinin fikir dünyasının zenginliğini geliştirmesi demektir. Kişi ne kadar çok bilgili olursa, sahip oldukları da o kadar zenginleşir. Maddi değerden bahsetmiyorum. Kastettiğim manevi değerdir. Çünkü manevi değer kişinin yaptığı davranışlarını, hayat görüşünü ve bu dünyada yaşama sımsıkı sarılmasını öğretir. Nefsi köreltir, bencilliği ortadan kaldırır. Kötüyü siler iyiyi yazar. Manevi değer daima kardeşliği, paylaşmayı savunur.
Eğitimin insan hayatında ne kadar etkili olduğunu yukarıdaki söküklerle ifade etmek yeterli olmaz tabi. İnsanlar geçmişten bugüne kadar eğitime acaba bu şekilde önem veriyor muydu? Tabi bu husus tartışılacak bir husus. Aslında yukarıda yazmış olduğum düşünceler Mardin’de eşi değeri bulunmayan bir yapının içinde, avuçlarımda paslı demir parmaklarını tuttuğum büyüleyici bir atmosferde aklıma geldi. Yüzyıllar önceden merdivenlerinde cıvıl cıvıl çocukların koştuğu atalarımızın eğitim gördükleri bir yerde.

Mardin’in, Kızıltepe’ye bakan yakasında, şehrin alt tarafında yer almış bir medrese. Kimi rivayetlere göre Artuklu Dönemi öncesi var olmuş bir yapı. Hemen aklıma şu soru geldi acaba Artuklu devrinde eğitim bu kadar önemli miydi? Adı Kasımiye Medresesi ‘dir. Kasım Padişah Mardin’e gelir ve yapılan bu mimariyi onarır. O dönemden bu yana adı Kasımiye medresesi olarak anılmaya başlar. Bahsettiğim tarih 700 yıl öncesi. 700 yıldır ayakta kalan bir mimari yer.
Osmanlı döneminin son zamanlarına kadar da bu medrese için eğitim veriliyordu. Cumhuriyetin ilan edilmesi ve akabinde tekke ve medreselerin çıkarılması kanunuyla bu medresede de artık eğitim son bulmuş ve ilim irfan yuvası sınıflar unutulmaya yüz tutmuştur. Günümüzde ise sanatsal bir değer olarak tarihi yapısı korunuyor ve müze şeklinde insanlar gezebiliyor.
Geçmiş yüzyıllarda eğitime verilen değerin medreselerin sayısıyla doğru orantılı olabildiği söylenebilir. Kasımiye Medresesi gibi bir çok medrese ayrıca Anadolu ve Mezopotamya’da bulunmaktaydı. Kırsal kesimde var olan tekkelerde yine eğitimi yaygınlaştırmak için önemli bir öğretim yeriydi.
Medrese eğitimi almış biri ilim ve irfan konusunda yeterince bilgi sahibi olmaktaydı. Günümüz de üniversite adını almış bu eğitim yerlerinde insanlar okur ve farklı alanlarda farklı meziyetler geliştirirdi. Var olan alanlar ise günümüzde üniversitedeki alanlardan daha kısıtlıydı. Daha önceden medreselerde verilen eğitim bilime dayalıydı. Şimdiki üniversitelerde ise bilime dayalı olmasının yanı sıra çeşitli zanaat ve sanat dalarlı alanında da eğitim verilmektedir. Bu yüzden medrese kültüründe gelişen öğrenci sayısı da daha azdır.
Medrese kelimesi Arapça ders  kökünden gelir. Medreselerde ders verenlere müderris, onların yardımcılarına muid, okuyanlara danışmend, sohta veya talebe adı verilir. Medreselerde verilen dersler ise şunlardır: Sarf, Nahv (Morfoloji, cümle bilgisi), Mantık, Hadis, Tefsir (Kuran yorumu), Adab-ı bahis (Konuşma adabı), Vaaz, Belagat (Güzel konuşma, retorik), Kelam, Hikmet, Fıkıh ( İslam Hukuku ), Faraiz (Miras hukuku), Akaid (İnanç esasları), Usul-ü fıkıh, İlm-i heyet (Astronomi ve astroloji), İlm-i hesap. Görüldüğü gibi medreselerde verilen eğitimde içerik olarak zanaat ve sanat dalları yer almamakla aksine ilim ve irfan alanında bazı dersler verilmiş. Bu derslerin yanı sıra Cebir, Matematik, Felsefe gibi ve daha bir çok pozitif bilim dersleri de okutulurdu.
EĞİTİMCİ - YAZAR
MEHMET SELMAN HAMİDİ
MARDİNHABER-YAZARI
Etiketler: , , , ,

Yazar Hakkında

HaberPro profesyonel bir blogger haber temasıdır ve ücretsiz sunulmaktadır. Temayı indirmek ve özellikleirni detaylı incelemek için Tema sayfasını ziyaret ediniz.Teşekkürler Adsense Templates

0 yorum

Cevap yaz

REKLAM ALANI

REKLAM ALANI